31 Temmuz 2018 Salı

15 Ocak 2018

Bu yazı Melih KASAP tarafından yazılmıştır. Kaynak gösterilerek kullanılabilir.


Tarih 15.01.2018 (tarihi unutmamamın sebebi malum memur maaş günü olmasıdır) akşam saat 19:40 suları. 

  Telefon çaldı açtım. Cep telefonundan arayanın kendi beyanı ile polis memuru olduğunu öğrendim ve kendisiyle tekrar tekrar yaptığı tüm aramalarda saat 22:20 sularına kadar aşağıda özetleyeceğim konuşmaları yaptık.  

-İstanbul AFAD buyurun. 

-Ben …. polis memuruyum. Şimdi şöyle bir durumumuz var. Fatih'te ….... adresi giriş katta bir ölüm olayı olmuş. Üstünden uzun bir süre geçtiği için cesette şişme ve çürüme başlamış. Cesedin alınıp morga kaldırılması gerekiyormuş ve ertesi gün savcı nezaretinde otopsi yapılacakmış (prosedür gereği şüpheli ölüm olarak görüldüğü için) 

-Bizim görev sahamız dışı bir olay bu. Kaldı ki şüpheli ölüm diyorsun ve otopsi yapılacak diyorsun. Bizim arkadaşlar gelse bile adli eğitimimiz yok, yetkimiz yok. Delil bozulması olursa bunun sorumlusu kim olur? Belediye cenaze işleri veya adli tıptan bir ekibin müdahale etmesi daha doğru olur. 

-Cenaze işlerinden bir ekip burada. Onlar alamadı. Cesette bozulma olduğu için parçalanma olabilir. Afad ekiplerine haber verelim dediler. Daha önce de Aksaray'da böyle bir durum oldu, sizden bir ekip gelip yardımcı oldu. 

-Daha önce gelen ekipte bana göre görev sahası dışına çıkmış. Mesela ben polis değilim. Araç durdurup arama veya GBT taraması yapabilir miyim? Her kurumun yapacağı iş ve işlemler sende bilirsin ki kanunlar ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu bir... İkincisi ekibimiz gelse bile, bizim elimizde herhangi bir alet yok ki, oradaki ekip nasıl müdahale edecekse yani kolundan bacağından nasıl tutacaksa bizim arkadaşlarda aynı şekilde müdahale edecekler. Olacaksa bizde de parçalanma olur yani onu anlatmaya çalışıyorum. 

-(Sesi biraz sinirli çıkmaya başladı) Şimdi arkadaşım bu durum bir depremde olmuş olsaydı o zaman almayacak mıydınız bu cesedi. Vatandaşın cesedi  ortada mı kalsın? Farz edin deprem oldu. 

-(Aynı sertlikle cevap verdim) Allah korusun deprem olsaydı bu bizim görev sahamıza girerdi zaten ve o zaman enkaz içinde, üstünde ve etrafında ne varsa bizim sorumluluğumuzda olurdu. Seni de enkaza yaklaştırmaz, dışarıda çevre güvenliğini sağlamanı isterdim (Biraz önceki cevabım üstüne birde bu cevap galiba arkadaşın zoruna gitti). 

-Olayı ve isteği resmi yazıya döküp sayın savcımıza söyleyeyim o zaman hiçbir kurum almıyor diye. 

-Hiçbir kurum almıyor derken, görev kiminse o almıyor diye söyle. Resmi yazıya gelince göndere bilirsin, resmi yazı olarak cevap verilir. 

Saat 22:20 sularında gelen ve iki polis memuru tarafından imza altına alınan Savcı görüşme tutanağı ile özetle;  
  Olaya şüpheli ölüm konulu tahkikat evrakı düzenlenmesi, gerekli çalışmaların akabinde cenazenin hastane morguna kaldırılması ve ertesi gün otopsi savcısının inceleme yapacağı belirtilmiş. İstanbul mezarlıklar müdürlüğünden araç temin edilmiş, olay yerine gelen cenaze aracı şoförü ceset çürüdüğünden parçalanmadan ceset torbasına konulması için Afet görevlilerinin olay yerine çağrılması gerektiği, …... nolu telefondan aranarak konu hakkında bilgi verilmiş ancak Afet görevlileri kendi görev alanına girmediğini beyan etmeleri üzerine konu bu hali ile savcıya aktarılmış, kendisi ve adli tabibin olay yerine intikal edeceğini, Afet ve Mezarlıklar Müdürlüğü ekiplerinin olay yerine intikal ederek cenazeyi kaldıramayacaklarına dair tutanak tanzim ederek kendisine teslim edilmesi, sorumlular hakkında görevi ihmalden işlem yapılacağı talimatı alınmıştır. 

   Bu yazıdan sonra kurumumuzdan bir ekip olay yerine intikal ederek cesedi torbaya koyup mezarlıklar müdürlüğü ekiplerine teslim etmiştir. 

   O gece; yönetmeliğimizde olmayan görevin ihmali olmaz diye uyardığımda, bize bir daha böyle görev gelmez diyenler için yazıyı güncelleme ihtiyacı doğmuştur.

  15.01.2018 ile 15.09.2018 tarihleri arasında aynı şekilde toplam 16 göreve gidilmiştir.

2 yorum:

  1. Herkes kendi işini doğru bir şekikde yapsa sorun kalmaz.

    YanıtlaSil